Doç. Dr. Hasan Ersöz
Çocukluk Hayalinden Dünya Çapında Bir Cerraha
1985 yılında Diyarbakır’da, cerrah bir baba ve İngilizce öğretmeni bir annenin çocuğu olarak doğdum. Babam, Üroloji Uzmanı Dr. Ekrem Ersöz, uzun yıllar Diyarbakır Devlet Hastanesi’nde Başhekim olarak görev yaptı. Onun disiplinli, özverili ve hasta odaklı yaklaşımı, küçük yaşlardan itibaren bende doktor—hatta cerrah—olma hayalini yeşertti.
İlk ve ortaöğrenimimi Diyarbakır’da tamamladıktan sonra, annemin memleketi olan Çanakkale’de Fen Lisesi’nden mezun oldum. Üniversite sınavında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanacak kadar yüksek puan aldım; ancak ailevi nedenlerden dolayı memleketim Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okumayı tercih ettim. Tıp fakültesinin son yılında babamın akciğer rahatsızlığı, göğüs cerrahisine olan ilgimi derinleştirerek bu alana yönelmemi sağladı.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Pektus Yolculuğumun Başlangıcı
Göğüs cerrahisi ihtisasımı İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nde tamamladım. Bu dönemdeki en büyük şansım, Türkiye ve Avrupa’da Nuss prosedürünü ilk uygulayan cerrahlardan biri olan merhum Prof. Ahmet Önen’in öğrencisi olmaktı.
2008–2014 yılları arasında yaklaşık 500 pektus excavatum (göğüs çöküklüğü) ve pektus carinatum (göğüs çıkıklığı) ameliyatına katıldım ve hocamla birlikte bu tekniğin tüm öğrenim sürecini deneyimledim.
2014 yılında uzman olduktan yalnızca bir ay sonra, hocam kalp rahatsızlığı nedeniyle 51 yaşında hayatını kaybetti. Ancak İzmir, pektus cerrahisinin önemli bir merkezi haline geldiğinden, zorunlu hizmet dönemimde hastalar beni bulmaya devam etti ve bu eşsiz deneyimi sürdürebildim.
Bugün yılda 100’den fazla pektus ameliyatı gerçekleştiriyor, toplamda 1.500’ü aşkın vaka ile dünya çapında en geniş deneyime sahip cerrahlardan biri olarak kabul ediliyorum. 2019 yılından bu yana ameliyatsız pektus tedavileri de uygulayarak, hem Türkiye’de hem dünyada bu alanda en deneyimli hekimlerden biri oldum. Artık hastalarım dünyanın yedi kıtasından tedavi için geliyor.
Yüksek Riskli Vakaların Cerrahı
Zorunlu hizmetim sırasında görev yaptığım Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, ileri yaş, ciddi ek hastalıklar veya yüksek cerrahi risk nedeniyle başka merkezlerde ameliyat edilmeyen hastalarla sıkça karşılaştım. Bu vakaları tereddütsüz kabul ettim ve başarılı sonuçlar elde ettim. Bu durum kısa sürede dikkat çekti.
Bunun üzerine İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nden, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde daha önce hiç kurulmamış olan Göğüs Cerrahisi Kliniği’ni kurmam için davet aldım. Henüz makasın bile olmadığı bir ortamda başladığım bu görevi kabul ettim ve kısa sürede kliniği tam donanımlı, akredite bir eğitim merkezi haline getirdim.









