Pectus Excavatum Nedir?
Pectus Excavatum (İçe Çökük Göğüs), diğer adıyla huni göğüs veya göğüs çöküklüğü, kaburga kafesinin içe doğru çöktüğü bir göğüs duvarı deformitesidir.
Pectus Excavatum, her 300–400 canlı doğumda bir görülen, en yaygın göğüs duvarı şekil bozukluğudur. Sanıldığının aksine nadir bir durum değildir.
Bu deformiteye sahip çocuklarda genellikle şu tipik görünümler gözlemlenir:
dar ve ince göğüs yapısı, öne eğik omuzlar, içe dönük kaburgalar ve duruş bozukluğu.
Pectus Excavatum doğumda veya yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkar ve genellikle anne veya yakın çevre tarafından fark edilir.
Bazen kendiliğinden hafifleyebilse de, ergenlik döneminde deformitenin ilerleme olasılığı oldukça yüksektir.
Bu nedenle, hastaların doktora en sık başvurduğu dönem ergenlik çağıdır.
Erkeklerde kadınlara göre 4 kat daha fazla görülür.
Çöküklüğün nedeni kaburga kıkırdaklarının aşırı büyümesi olarak bilinse de, altta yatan sebep tam olarak açıklanamamıştır.
Düzensiz büyüyen kıkırdaklar, sternumu (iman tahtasını) geriye doğru iter.
Ayrıca ailesel yatkınlık oldukça yüksektir; hastaların yaklaşık %37’sinde benzer göğüs deformitesi öyküsü mevcuttur.
Pectus Excavatum çocuklukta genellikle tolere edilebilir bir durumdur.
En sık görülen belirti eforla birlikte yorgunluk ve nefes darlığı hissidir.
Bu durum, gün boyu yorgunlukla karıştırılmamalıdır; aslında fiziksel efor sırasında ani yorulma ve nefes kesilmesi şeklinde ortaya çıkar.
Örneğin, aynı yaş grubundaki benzer boy ve kilodaki çocuklar beş kat merdiveni rahatça çıkabilirken, Pectus Excavatum’lu bir çocuk üçüncü katta nefesi kesilerek durabilir.
Egzersiz sonrası, kaburga veya sol göğüs bölgesinde ağrı görülebilir.
Ayrıca çarpıntı, ritim bozukluğu (aritmi) ve kısa bir egzersiz sonrası üfürüm sesi de duyulabilir.
Kalbin pozisyonundaki kayma nedeniyle elektrokardiyografide değişiklikler görülebilir.
Göğüs duvarı düzeltildiğinde, kalp ve akciğer fonksiyonlarında belirgin iyileşme elde edilir.
Göğüs duvarının geriye doğru yer değiştirmesi, özellikle kalbin sağ karıncık ön duvarında bir çökme oluşturur.
Bu çökme düzeltildiğinde, kalbin bu bölümü de normal konumuna döner.
Basitçe ifade etmek gerekirse, göğüs çöküklüğü kalp ve akciğer hacimlerinden “kendi hacmi kadar” çalar.
Bu nedenle hastalarıma her zaman şunu söylerim:
“Bu deformite gençken değil, yaşlılıkta problem yaratır.”
Çünkü yaş ilerledikçe, göğüs çöküklüğünün çaldığı bu hacimler kalp ve akciğerin daha çok ihtiyaç duyduğu kapasitelerdir.
Ayrıca deformiteye bağlı duruş bozuklukları, ilerleyen yaşlarda ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi ek sorunlara yol açabilir.
Solunum ve kalp fonksiyonlarına bağlı sorunlarda, ameliyat öncesi çöküklüğün derecesi ne kadar fazlaysa, ameliyat sonrası iyileşme de o kadar belirgin olur.
Birçok araştırmacı, Pectus Excavatum’daki semptomların göğüs boşluğu hacmindeki azalma ile ilişkili olduğunu öne sürmüştür.
Ancak bu ilişkiyi kesin olarak kanıtlamak zordur; çünkü normal bireylerde bile kardiyopulmoner kapasite oldukça geniş bir aralıkta değişebilir.
Bu tamamen kişinin fiziksel aktivite düzeyine ve vücut yapısına bağlıdır.
Pectus Excavatum’a sahip bir birey, isterse birçok spor dalında başarılı olabilir,
vücut geliştirme ile güçlü bir fizik elde edebilir veya yüzücü olabilir.
Dünyada bunun birçok örneği mevcuttur.
Ancak yine de bu deformitenin tedavi edilmesi, sporu daha rahat yapabilmek, daha estetik bir vücut yapısına sahip olmak ve performansı artırmak açısından faydalıdır.




